Burası Şehr-i Hüzün.

Burası yüreğini Hüznün kara yeline kaptırmış
Ayrılığı en acı haliyle yaşamış olanların şehri.
Yağmurun gözyaşlarından oluştuğu,
Gök gürültüsünün hıçkırıklarla coştuğu,
yıldırımların yeni ayrılıkların habercisi olduğu bir şehir.
HER İNSANIN BİR HİKAYESİ,
HER HİKAYENİN BİR ŞİİRİ VARDIR...

Karşılıksız Sevgi

KARŞILIKSIZ SEVGİ


Sevgi; yüreğimizde bir başkasına karşı sunulan sonsuz imtiyazlar topluluğudur. Kime karşı olduğu hiç fark etmez. Bazen bu bir sevgiliye bazen bir çocuğa bazen de bir çiçeğe olabilir. Sevgi şefkattir aslında. Onu koruma duygusudur. İsteriz ki en iyi olan her şey sevdiklerimizin olsun. Onların yaşamlarında hiç acıya yer olmasın. Fakat hayat buna izin vermez. Çünkü nefes alıp vermenin getirdiği sorumluklarda vardır.

Hayatta yorulduğumuzu hissettiğimiz anlar olmuştur mutlaka. Yaslanacak bir omuz aradığımız zamanlar. Yalnızlık duygusu ile baş başa kaldığımız geçmez dakikalar. Oysa hiç aklımıza gelmez onların varlıkları. Belki aynı çatı altındayızdır beklide çok uzakta ama fark etmez. Fark edemeyiz onları. Oysa onlar karşılıksız sevgi kahramanlarıdırlar. Fedakâr, alçak gönüllü, yürekten seven, bağışlayıcı, elleri öpülesi insanlardır. Kim mi bunlar. Analarımız, babalarımız. Bizim için canlarını seve seve verebilecek yeryüzündeki tek insanlar. Ne kadar da çok kızarız değil mi onlara. Aman her işime karışıyorlar diye dert yakınırız arkadaşlarımıza. Boşuna dememiş ozan ‘ana gibi yar vatan gibi diyar olmaz’ diye. Yar zannettiklerimiz çekip gittiğinde anlarız analarımızın değerini. Dosttun en kederli anında olmadığında yanında anlarsın babanın değerini. Şimdiki gençlik daha da bi uzaklaşmaya başladı ailesinden. Avrupa’nın özgürlükçü yaşam tutumu bizim gençliğimize de sirayet etmeye başladı. En azından bayramlarda şenlenen ev sofraları şimdilerde kurulmuyor. Yaşlı ana baba için bayramın sıradan bir günden farkı olmuyor. Bayramlar artık Uludağlarda, sahillerde yaşanıyor. Bayram sabahları sadece hüzün getiriyor karşılıksız sevgi kahramanlarına. Gece çalan telefon rahatsızlık veriyor doğum günümüzü kutlamak için aramış olsalar bile. Bilmem gamsız vicdanlarımızı sızlatır mı o cevap ‘özür dilerim oğlum rahatsız ettiğim için. Filanca yıl sende beni bu saatte rahatsız etmiştin’ Kendimize soralım bize bu kadar hak etmediğimiz halde karşılıksız sevgi besleyen ailemiz bunu hak ediyor mu? Yaptığımız o kadar hataya rağmen içlerinde küçücük dahi olsun nefret beslemeyen insanlar. En düşmüş, en yalnız kaldığımız vakit dahi yanımızda olan insanlar sizce bunları hak ediyor mu? Ya huzur evlerini bekleyenler… Bu insanlar bizi karşılıksız sevdikleri için mi değer göstermiyoruz acaba? Oysa sevdiğimiz bir kız için yapmayacağımız şey yoktur. Onun için ailemize karşı çıkarız. Onun için evimizi terk ederiz. Onun için huzur evlerini doldururuz ve sonra… Çeker gider. Dost sandıklarımız için kırarız onları. ‘oğlum o arkadaşlar tekin değil’ ‘kızım o kızdan uzak dur’ dedikleri için kızarız. Bile bile yanlış yaptıktan sonra yine onların sevgi dolu kucaklarına koşarız. Çünkü biz evladız. Karşılıksız sevgi sömürgecileri.



Benim ailem, sizin aileniz hepsi birer kahraman. Hepsi dünyada sevgiyi en iyi temsil eden birer abide. Gelin onların bu karşılıksız sevgilerine karşı bizlerde üstümüze düşeni yapalım. Onlara sahip çıkalım. Bizlerde sevgimizle onların yüzünü güldürelim. Bir kerede bir şeyin değerini kaybetmeden anlayalım.


Sair_yurek Mehmet ŞAHİN

0 yorum:

    Şiirlere Yapılan Son Yorumlar