Burası Şehr-i Hüzün.

Burası yüreğini Hüznün kara yeline kaptırmış
Ayrılığı en acı haliyle yaşamış olanların şehri.
Yağmurun gözyaşlarından oluştuğu,
Gök gürültüsünün hıçkırıklarla coştuğu,
yıldırımların yeni ayrılıkların habercisi olduğu bir şehir.
HER İNSANIN BİR HİKAYESİ,
HER HİKAYENİN BİR ŞİİRİ VARDIR...

İnci Tanesi

Çok yakında aramıza yeni katılan şair arkadaşımız İnci Tanesi güçlü yorumuyla, yüreğinden dökülen şiirleriyle bizlerle olacak...

Yalnızlar Şehrine şimdiden hoş geldin İnci Tanesi.

Bedeli Ödenmiştir...

yüreklerde buğu havada sis
işte yine bir kütahya gecesindeyiz
geçmişte yaşanan acılar henüz dinmiş
yaralar ancak kabuk bağlamıştır
geriye dönüp bakmak
ancak bu kadar ürkütücü ve korkunçtur
ve bu yüzden başını çeviremiyorsundur
unutmak için adını anmıyorsundur...

sevmenin o acı veren işkencesi
gezinirken damarlarımda aşkın zehri...
ben gecelere dost olmak için
güneşlerle kavga etmişken
adını adımın yanına yazmışken
sözlerini başımın tacı etmişken
...
anladım o başı kesmek gerekmiş
isminin yazılı sayfaları ise yakmak...
akıtmak gerek damardaki kanı
BEDELİNİ ÖDEMEK GEREK...

akan kanlar, yakılan sayfalar, çekilen acılarla,
bitmiştir artık kara bir sevdanın hazin öyküsü
ve BEDELİ ÖDENMİŞTİR!!!...

Sen Gelsen

Çok zaman oldu be gülüm sesini duymayalı
Senden bihaber yaşadığım zamanlar
Senli hayallerden gündüz düşlerine daldığım anlar
Çok zaman oldu be bitanem seni duymayalı

En çok da sesine hasret duygularım
Şairin Bir ilham beklercesine kapıldığı
Hayal içindeki gerçek dünyası gibi
Çok zaman oldu be bitanem sana doymayalı

Aylar oldu biter dedim
Yıllar oldu geçer dedim
Sen hala benden bir ömür uzaktasın
Sana olan hayaller ölüm gibi yakamda

Neydi derdimiz bir anlasam
Niye bu ayrılık neden bu yalnızlık
Sana çıkan yolların sonunda hep karabasan
Bütün hayallerim yıkıldı sen yoksun

Kahrolası duygular sanki hep seni bekler
Ne bir gülümseme ne de bir hoş kahkaha yeter
Sensiz zamanlarda saatin tınısı keyfe keder
Yeter bitanem bu ayrılık ölümden beter

Hala uykusuz gözlerimde sensizliğin buğusu
Sönmedi bıraktığın yangının koru
Sana ulaşacak yollar karanlık ve puslu
Yetsin artık bu hasret bitsin bu ayrılık

Hala fikrimde bir hülyasın
Gündüz düşlerim gece ruhumdasın
Sana varmak fikri en çetrefilli yalan
Ömür yalan üzerine kuruldu zaman yalan

Ruhumda yeri dolmaz bıraktığın boşluğun
Bu ne biçim sevdaydı sanki kanım dondu
Artık dünya zındanı cehenneme komşu
Varmak bir adım kalmak bir ömür

Gelsen şimdi o karanlıklardan
Duysan çığlıklarımı dağlar ardından
Ellerim... Gözlerim... benedim...
Bitse kanaması yüreğimin....

Bu Aşk Sana Yorgun

Ki bu gece Ölümlü
Ki bu gece Mazlum
Ki bu gece Sana Mahkum
Ki bu Aşk sana yorgun

Artık...
Ne bir saniye var bende aşikar
Ne bir hayat var bana şiar

Bir saatin karanlıkta tınısı kadar
Gerçek bütün acılarım
Belki sen hiç duymadın
Ve bir sokak lambası kadar
Aydınlatır güneş kalbimi
Belki sen hiç görmedin

Son deminde Aşkın
Hissiyatsız kalbim
Ve
Duyarsız bedenim var
Bana kalan senden son emanet
Biraz daha hükmü var hatrının
Sana kalan benden son emanet

Biziz zamana yenik
Biraz da gerçeğin katili
Hak ve Hakikat
Bu kadar rikkatli
Üzerimizde bu denli hiddetli iken;

Kadere ihanetti sanki sevdamız
Yalnız kalmaya mahkum
Yalnız ölmeye tutsak bedenlerimiz
Bir yalan uğrunda yıkanmış temizlenmiş Günahlar

Sanki adım kadar gerçek bana yaptıkların
Sanki sen kadar gerçek gündüz rüyalarım

Ki bu gece Ölümlü
Ki bu gece Mazlum
Ki bu gece Sana Mahkum
Ki bu Aşk sana yorgun

Ve ben Hala...

Hala bazı geceler vardır
İçimi acıtan Seni hatırlatan
Belki Bir şarkı
Belki bir yazı hatırlatır

Alır götürür eski günlere
Eski güzel günlere
Düşünürüm senli sensiz
Her saniyesini hatıraların
Bazen ansızın susuşun
Bazen kendince kahkahaların
Kedilerden korktuğun
Bileklerine bakamadığın
Toprak kokusunu sevişin
Her yağmur yağdığında
Bana yine söyledin...
Şimdi Her gök gürültüsü
Bana seni hatırlatır
Bilemezsin aylar oldu...

Düşünüyorum da
sende sevmediğim ne vardı diye...
Beğenmediğim şeyler geliyor aklıma
Anlıyorum ki Sevmek ayrı beğenmek ayrı
Ben sende olan herşeyi
Her iyiliği her kötülüğü
Her şeyi senli sana dair her hali
Sevmişim...
Ve hala seviyorum...

Şu son günlerde
Anlıyorum ki Aşk
Birini beğenmek değil.
Birini hissetmekmiş damarlarında
Her haliyle sevmek Her halini kabullenmek...

Ben seni tüm kalbimle
Her şeyinle her halinle
Her sen oluşunla
Her dokunuşunla Sevmişim
Ve hala seviyorum.

Ne kadar acıtsanda canımı
Bu acıyıda senli sensiz
Her halinle sevmişim
Ve hala seviyorum


Belki unutmuşsundur
Hayat neleri unutturmazki
O merdivende bir kaç saniye içinde
Gözlerine bakarak
Seni ne çok sevdiğimi
Her şeyimle senin Sana ait
Ve sende bana dair ne varsa
Hepsiyle sadece senin
Sadece senli bir hayatın olduğunu...

Biter demiştim ne varsa
Nefes almamın bile sensizken
Ne olduysa oldu Bitti...

Sana dair herşey
Götürdü bende olan herşeyi
Senli sensiz tüm hatıraları
Sana dair senle başlayan tüm duyguları

Sevilmeye ve sevmeye dair ne varsa
Uçup gitti sessizce
Aynı senin gidişin gibi
Başlattığın tüm duyguları
Tüm güzel anları, anlıları

Sen gittin herşey de gitti senle beraber...
Çünkü Seni sevmekle başlamıştı herşey...

Seni Böyle Görmek

Hatırlarmısın neydi hayalimiz
Her şey senle olacaktı
Güneş senle doğup senle batacaktı
Her sabaha senle uyanacaktım
O en saf duyguların menbaı sen
O en halis hislerin durağı sen
O en güzel bestelerin ilhamı sen
O en tatlı gülüşlerin sahibi sen
Zamanın en güzel aşkıydık sözde
En güzel eşdik birbirimizde
Sade Sevdaydı hüküm süren günümüzde
Yan yana hasret idik birbirimize
Bırakıp gittiğin gün bile böyle değildi
Gökler bu denli kara bulutlara mahkum
Sokaklar bu denli ıssız
Güneş bu denli doğmayacak gibi değildi
Hiçbirşey koymazdıda sevdam
Seni böyle görmek bana zulüm
Şimdi sarhoş sofralarına meze olmuşsun
Ahlaksızların dillerine şarkı olmuşsun
Günah kokan nefeslere ses olmuşsun
Sen tükenmiş sen kahrolmuşsun
Pişmanmısın bilmem ama
Seni böyle görmek beni perişan etti
Yıkılan dünyama bile böyle üzülmedim
Ama senin bu halini görmek…
Beni sonsuz uçurumdan aşağı itti…

Bir Sevda Düşlemesi Bu

Bir Sevda Düşlemesi Bu

Masumane
Ansızın yürekten sızıveren
Bugüne inat geleceğe dair
Bir sevda düşlemesi bu

Ne bir çift göze
Ne melekleri kıskandıran güzelliğe
Sadece sevginin kıymetini bilecek
Ve ömür boyu sevebilecek
Sevdalı bir yüreğe
Bir sevda düşlemesi bu

Nerede, kim olduğunu bilmeden
Ya nasip diyerek gelin misali
Belki gözyaşı kadar yakın olan
Belki gökyüzündeki yıldız kadar uzak
Alın yazımdaki güzele
Bir sevda düşlemesi bu

Bugünkü yalan aşklardan farklı
Her şey seni seviyorum sözcüklerinde saklı
Yitirmeden aşka olan inancı
Yaşanılması muhtemel
Bir sevda düşlemesi bu

Yanlış sevdalar yaşamamış
Kalbini herkese açmamış
Saf ve temiz kalmış
Kaderine inanmış
Beklemeyi bilen yüreğe
Bir sevda düşlemesi bu

Al kurdelenin anlam kazanacağı
Gelinliğin ona çok yakışacağı
Sevdayı bir ömür yaşayacağı
Sevilmeyi hak eden yüreğe
Bir sevda düşlemesi bu

Ar ve namusun anlamını bilen
İffetini kirlettirmeyen
Beyaz mendil misali
Dokunulmamış, tertemiz yüreğe
Bir sevda düşlemesi bu

Bu benim sevdam
Be benim hayalim
İşte bu
Şair_yüreğim

Mehmet ŞAHİN

Bende Sana Ait Birşey Kalmadı

BENDE SANA AİT BİRŞEY KALMADI

Kapıcı kadın söyledi, dün eve gelmişsin
Kalan eşyalarımı alacağım demişsin
Söyleme diye sıkı sıkı tembih etmişsin
Anahtarı değiştirmediğimi fırsat bilip
Çarpıp çıktığın kapıdan içeri girmişsin
Gelmem bir daha sözünü nasılda yemişsin
Söylediğine göre çok değişmişsin
Sesin titrek, buğuluymuş gözlerin
Eski evinde misafir gibi gezinmişsin
Gümüşlükteki fotoğraflarımı seyretmişsin
Hani bir zamanlar seninde olduğun yarım resimleri
Titreyen ellerinle aralamışsın perdeyi
Bir süre öylece seyretmişsin caddeyi
Hatırlamışsındır belki de…
Akşamları özlemle yolumu gözlediğini
En azından unutmadım sımsıkı sarıldığın o günleri

Sevda çiçeğimizin önünde eğilmişsin
İki damla gözyaşıyla beslemişsin
Ayşe Hanım’a hikayesinden söz etmişsin
Bu sevda çiçeğini kurtarmasını istemişsin
Getirdiği sudan bir yudum içmişsin
Sarılmış boynuna ben onu seviyorum demişsin
Gittiğin güne, gururuna lanet etmişsin
Anıların izinde yatak odasına sürüklenmişsin
Gömleklerimdeki kokumu içine çekmişsin
Hissetmişsin ayaklarından dermanın gittiğini
Usulca yatağa kendini bırakıvermişsin
Hıçkırıklar içinde bir iki kelime söylemişsin
Demek beni silmiş hayatından demişsin
Oysa sen o gün kapıdan çıktığında bitmiştin

Sanma bunların hepsini kapıcı kadın söyledi
Daha kapıdan anladım odalara kokunun sindiğini
Hasretin kavurdu bütün bedenimi, yüreğimi
Kapıda gördüm özlemle sarıldığın hayalini
Hâkim boşandığımız gün kırdı kalemini, kalemimi
İstesekte geri getiremeyiz artık eski günleri
Nasıl olsa almışsın kalan eşyalarını, izlerini
Gözyaşların da kurtaramadı sevda çiçeğimizi
Bir o kalmıştı bu aşkın son temsilcisi
Bende sana ait bir şey kalmadı demek ki

Şair_yürek Mehmet ŞAHİN

GİDİYORSUN

Şimdi zaman keskin bıçak
Gözlerin ha vurdu ha vuracak
Otobüsün birazdan kalkacak
Gözyaşlarım ha boşaldı ha boşalacak

Bu ayrılık bizi koparacak
Kalbim ha durdu ha duracak
Biliyorum sözler unutulacak
Dilim ha tutuldu ha tutulacak

Yüzün hep mahzun duracak
Mutluluk ha kaçtı ha kaçacak
Bu şehir seni çok arayacak
Adın kaçağa ha çıktı ha çıkacak

Birazdan güneş batacak
Gölgen ha kayboldu ha kaybolacak
Düşlerimiz yerle yeksan olacak
Hayallerimiz ha yıkıldı ha yıkılacak

Birazdan gurbet seni alacak
Ellerimiz ha ayrıldı ha ayrılacak
Takvimler eylülde takılı kalacak
Güller ha soldu ha solacak

Demek bu beste son bulacak
Notalar ha karıştı ha karışacak
Bedenime kör bir kurşun saplanacak
Kanım ha aktı ha akacak

Gidişine kaç şair ağlayacak
Sayfalar ha kapandı ha kapanacak
Bu son için suçlu aranacak
Kalemler ha kırıldı ha kırılacak

Şair_yürek
Mehmet ŞAHİN

SEBEBİMSİN



Mutluluğu kana kana içerken
Hüzün kusmama sebebimsin
Gözbebeklerim yeni yeni gülerken,
Ağlamama sebebimsin
Sevdayı hece hece öğrenirken
Nefreti yazmama sebebimsin
Aşkı nota nota bestelerken
Ayrılık şarkısı yapmama sebebimsin
Yüreğimin kapıları ağır ağır açılırken
Bir ömür kapanmasına sebebimsin
Gözlerin rüyalarımda kare kare geçerken
Kâbuslarıma sebebimsin
Yüzümde gamzeleri bir bir sayarken
Tebessüme küsmeme sebebimsin
Gönül evimi tek tek döşerken
Ateşe verip yakmama sebebimsin
Yağmur tane tane süzülürken
Kara toprağa düşmeme sebebimsin

Sen güzel olan her şeyin bitiş sebebisin
Sen başıma gelen felaketin ta kendisisin
Sen iyinin de kötünün de nedenisin
Sen bu şair_yüreğin sebebisin

Şair_yürek
Mehmet ŞAHİN

SEN

Sen başlayıpta bitiremediğim şiirimsin
Kırılmış kalemim,çatlamış yüreğimsin
Dermansız derdim,kaybettiğim geleciğimsin
Böyle bitmemeli...,Böyle gitmemeliydin

Sair_yurek
Mehmet ŞAHİN

Hani o iki kelime

Hani o iki kelime varya
Söylemesi ne kadar zor
Gözlerinde kaybolmuş
Ellerin ellerimdeyken

Hani o iki kelime varya
Ne kadar da anlamlı
Utangaç edayla yanıma kıvrılıp
Kulağıma fısıldarken

Hani o iki kelime varya
Suç işliyormuş gibi
Söylemekten hep kaçındığımız
Oysa şimdi dillerde sakız gibi

Sair_yurek

TUTUNDUM

Kimsesiz yaprak misali hoyratca savrulurken
Avuçlarına TUTUNDUM
Yağmur tanesi misali hüzne düşerken
Kirpiklerine TUTUNDUM
Yıldız misali karanlıklara kayarken
Gözlerine TUTUNDUM
Gemi misali rotamı kaybetmişken
Gönül limanına TUTUNDUM


Rüzgar bana ölümü fısıldarken
Ben sana TUTUNDUM
Kanım sokaklarda şiir yazarken
Ben sana TUTUNDUM
Yaşamdan kaydım silinirken
Ben sana TUTUNDUM

Kısacası ...
Ben sende...
Kaybettiğim mutluluğu BULDUM
Yaşamak için sebep BULDUM
Ben sende KENDIMI BULDUM
Ben sana TUTUNDUM

Şair_yurek

Niye…?

Gülmek, oynamak varken
Bu çöken hüzün niye?
Tatlı bir meltem olup okşamak varken
Bu kopan fırtınalar niye?
Yaz olup meyve vermek varken
Niye bu yalancı baharlar?
Olgunlaşıp fayda sağlayacakken
Boş bir çınar olmak niye?

Kuş olup gökleri delmek varken
Niye yerin dibine sokmak niye?
Gül gülistan dünyamı
Cehennem çukuruna çevirmek niye?

Birlikte olup mutlu olmak dururken
Heba mı bu ayrılık bize?
Rahat, huzur dururken
Bu feryat niye?

Niye gecelerim sensiz gündüzlerim karanlık
Niye bu dünya hep ayrılıklara gebe
Sevmek günah sevmemek sevap mı söyle

Kanı candan
Eti tırnaktan
Adını kalbimden koparmak niye
Karşılıksız sevgim az mı geldi söyle
Madem gidiyorsun beni sağ koymak niye?
Yetmedi mi bunca çektiklerim sana
Kara toprağa sokmadan gitme beni…

14.4.2008

Anladım…

Söz dinletemiyorum gözyaşlarıma
Engel olamıyorum kalbimin ağrısına
Hissediyorum ölümüm yaklaşsa da
Yine seni seviyorum…

Her saniye büyüyen karanlığıma
Üstüme üstüme gelen duvarlara
Parmaklarıma inen sigara dumanına inat
Yine seni seviyorum…

Ölümüme yürüyorum
Korkumdan değil titremem
Sensizliğe yürüyorum
Kederimdendir ağlamam
Yürüyorum, yine seni seviyorum
Seni severek ölüyorum…

Gülmek yakışıyor derdin ya hep bana
Bugün anladım kederler hep bana
Rüyalarımı da çıkardın ya boşa
Yorgun gözlerimle seviyorum seni

Anladım dağların başı dumansız olmazmış
Zirvelerde kar hep varmış
Sensizlik bana neler yaptırırmış
Anladım seni seviyorum…

Söz vermiştin hani evlenecektik
Bilmediğin yemekleri hep ben yapacaktım
Mutlu mesut bir ev kuracaktık
Anladım hepsi koca bir yalanmış…
Koca bir yalanmış…

4.3.2008
21:30

Ben

Er kişi niyetine
Saf durmuş ruhum...

Musallada ben
Mahkum ben
Öldüren de ölen de
Gözyaşı döken de...

Her güneş battığında
Arza çıkan ruhum
Her günün doğuşunda
Kefen giyen ruhum.

İnadına bir hülyaya dalan
Hala bu can bedende diye haykıran
Umut deryasından bir damlaya muhtaç
Her yağmurda kana bulanan

Saf durmuş ruhum
Er kişi niyetine...

10.03.2008

Onun Adı Sensizlik

Öyle bir yokluk ki

Varlığı bile yok eden

Yalnızlık diye adlandırılamaz

Ya da hasret ya da Gurbet

Sonsuzluk gibi bomboş

Karanlık gibi simsiyah

Onun adı sensizlik boşluk yokluk

Dünya görmedi böylesini

Çünkü yaşanmadı böyle Aşk

Yaşanmadı böylesi….

Onun adı sensizlik boşluk yokluk

Onun adı her şey içinde hiç kalmak

06.05.2006 saat:21:59

Meyhane

Ufak masam Ufak sandalyem

Ve bir de sensizlik bu masada

Mey de sensin Meze de

Bu keder senden ibaret

Bu keder sensizliğe işaret

Gurbet gelip gider bu masaya

Gözyaşı başka manalı artık

Bakışlar başka manalı

Cefa tek dost yalnız gecelerime

Yağmur bir başka sarhoş eder beni

Sanki düşen her damla gözlerine ait

Sanki düşen her damla sana ait

Bu keder sana has

Bu keder senden ibaret

27.06.2006 saat: 01:56

Korkuyorum

Nar-ı Aşka düşmüş bedenim

Artık fikrim sana tutsak

Gözlerimde fırtına sessizliği…

Korkuyorum sensizlikten

Korkmadığım kadar ölümden

21.07.2006 saat: 01:26

Gel Tek Çarem

Sensiz Neyleyim hayat çekilmez

Derviş olup çöllere düşsem yetmez

Sensiz bir an bile gözlerim gülmez

Gel Tek çarem Sensizliğe gam yetmez

13.09.2006 saat:21:59

Yalnız Adam

Bir sahildeyim

Güneşin hergün yaktığı

Denizin soğutmaya çalıştığı

Yalnızlık kokan bir sahildeyim


Kumlar ateş kırmızısı

Deniz ölüm karası

Senin yokluğunda

Bu sahil kefen Beyazı


Bir adam var sahilde

Elinde oltası

Ağzında sigarası

Sırtında yıllanmış hırkası


Gözleri ufukta

Sigarası için için yanmakta

Tutmaya çalıştığı balıklar bile

Yalnız ona ağlamakta


Arada bir oltasını suya atıyor

Küçük bir balık tutuyor

Balık çırpınıyor

Dayanamıyor ve suya bırakıyor


Adam hergün sahilde

Belli beklediği bir şey var

Belki de denizin ucunda

Bir bekleyeni var


Ayrılmıyor sahilden

Gözlerini ayırmıyor denizden

O söz düşmüyor dilinden

“Sonsuza kadar BİRTANEM”

HİZMET ERLİĞİ

HİZMET ERLİĞİ
Asırlar oncesinden selam yolladı kardeslerine
Hic caba sarf ettikmi kardes olmak icin peygamberimize
İrsat ve teblig nicin takılıp kalıyor kelimelerde
Peygambeimizle dolasmak istemezmisin cennette

Dogrudur asr-ı saadet gunlerı cok oldu kalalı gerılerde
Sen irsat yap gunah bataklıgında bogulan genclıge
Sebeb olan yapan gıbıdır unutmadan dusun bır kere
Cehennem luszumsuz degıl cennet ucuz degıl dıyerek dal tefekkure

Yaratılanların en hayırlısı olarak gelmıssın yeryuzune
Nefsin ve seytan yanında goturmek ıstıyor cehenneme
Yasayısınla ornek olmalısın karanlıklar ıcındekı genclıge
O kadar kolay mı erısmek peygemberımızın şefaatine

Eger nıyetın gecırmekse omr-u hayatı beyhude
Arkadas sen sımdıden hazırla kendını cehenneme
Ben coktan bas koydum dıyorsan hızmet erlıgıne
Hazır olmalısın bu cileli yolda her turlu engele

Sair_yurek

TORE UGRUNA

İnsan hayatı bir namlunun ucunda
Tore ugruna elimle tetige dokununca
Gardasım dustu kara topraga bende mapusa
Bacımın yalvarısları hala kulagımda
ah ulan ah nasıl kıydım ben ona
Simdi duruyor zaman dort duvar arasında
Bende olmusum aslında onunla
Nasılda parlıyordu gozlerı bakınca bana
Sonra ogrendım cocuguda varmıs karnında
Hep gormek ısterdım gelınlıgı sırtında
Ben nasıl boyadım onu al kanlara
Biz dustuk dama namus belasına
ne kadar daha kıyılacak tore ugruna canlara
Verdıgımız kurbanlar bızden bırer parca
Hangi yurek dayanır boyle acılara
Dagılan aileler yetmez mi bu ugurda
Kim dur diyecek bu tore kurallarına

Sair_yurek

ILIM IRFAN YURTLARI

Ilim Irfan Yurtlari
Kardes sorma durgunlugumu bana
İlim irfan yurtlarının halıne baksana
Ne umutla yolluyor cocugunu ana_baba
Gelecege hazırlanıyor sozde cocuklarda
Okullar amac olmus para kazanmaya
Kimseler gelmezmı ılım alamaya
Daha bakacakmıyız yıllarca Avrupa'ya
Ulkemın gelecegı gıdıyor karanlıga
Butun mıllet dıyoruz egıtım sıstemı yanlısta
Kımse kafa yormuyor dogruyu bulmaya
Konusmaya geldı mı herkes bılıyor ama
Olu topragını atmalısın anlasana
Modern labaratuvarlar kurmalıyız okullara
Parası olan okumamalı bu topraklarda
İsci Ahmet'imin cocugu okuyamıyor ama
Verilen imkanlardan daha fazla akıl var onda
Bıkmadın mı bakmaktan karanlıga
Ulkemın ihtıyacı var aydınlıga
Haydı bır mumda sen yaksana
Bak kosuyor cocuklar el ele yarınlara
sair_yurek

Kelimeleri Aşkın

Karanlık...

Kapanacak gözleri Şehrin Ardından
Ve ardına kadar kapanacak tüm kapılar
Sonra Kilitler vurulacak
Hem kapılara
Hem masum dudaklara
Sonra pas tutacak güzel sözlerin dudakları
Ve güzel merhabaların kapıları

Sonra....

Sonrası olmayacak bu hüzünlü hikayenin
Bu kar yağışı sadece sokaklara değil
Aşka sebep gözlere ve sevgiye hasret gönüllere...
Artık susmak vaktidir
Çünkü göz de gönül de anlatacak değil
Şimdi dinlemek vakti en hüzünlü şarkıyı

Ayrılık...

Saatlerce yol değil elbet susmaya sebep.
Sebep sadece gönüle düşemeyen o yağmur tanesine
Evet birkaç damlaydı yalnız ihtiyacımız olan

Düştü...

Ama gönlüne değil
Gözünden hiç de unutulmayacak bir masaya düştü...
Önce gözünden düştü
sonra ben...

Düştüm...

Yerlere unutulmaya mahkum
Aceleyle alınmış bir not gibi...
Bir sigara kağıdına bir avuç içine bir herhangi önemsize...

Ali...

Yalnız ve Yalnızca Ali...
Ben herkesin dilinde en kolay cümle...
Bir bebeğin ilk seslenişi.
Ve öyle zorlaştı ki söylemek...

Yetmez ...

Oysaki neler anlatacaktım sana
Öyle sözler vardı aklımda öyle tasvirler
En yerinde benzetmeler seni anlatmaya..

Söyleyemdim...

Sözler... Hikayeler... Tasvirler..
Hepsi biçare... Tarih bi çare
Örnek gösteremez hiç bir tarihçi
Evet olmuştu yine böylesi...


Ve...

Bitti...

İki Nokta Arası Uçurum

Biz bi edebiyat kitabında
Aynı cümleye sığamayan iki zamir gibiyiz
Ne sen beni anlatan derde deva
Ne ben seni öven şiire nakarat olabilmişiz
Hep hayal kurmuşuz bi manzara resmi altında
Anlatılan hikaye olmaya

iki dağ arasından süzülen güneş
Yanda ahşap bi ev
önünde ıhlamur ağaçları
Yediveren çiçeklerle süslü bi bahçe
Dere kenarında bi kayısı ağacı
Ve bahçede iki gül biri mor biri beyaz
Olmamış...
Yüzce Ressam atmamış imzasını bize inat
Renkler solmuş derenin kenarındaki ağaç kurumuş
Güller bir bir dökmüş yapraklarını
Güneş batmış Mevsim dönmüş hazana..

Şimdi aciz hayalperestlerin
Karakalemlerine hasret bekliyoruz
ne senin güzelliğin var
ne benim şiirlerim
yalnızca fonda bi ayrılık şarkısı
Seni de beni de hayalleri de kanatan
İnadına bam teline vuran...

Biliyorum senin de yüreğin titriyor
Her sus verdiğinde şarkı.

Yüreğimin sol anahtarını
Çalan o hırsız gözlerin
Beni de harcıyor her nota durağında
Artık dayanası yok kanlı gözlerimin
Ağlayamadıkça yüreğimi kanatan ezgi,
Helal et artık hayatımı...

Kimi deli diye güler arkamdan
Kimi dertli diye el uzatır karanlıktan
Kimi hiç bilmez yangınımı
Kimi kor olur bi parça daha...

Hepsi aynı hüzün olur bana
Kanatır bi nebze daha...

Biz seninle bi edebiyat kitabında
iki zamiriz birbirine o kadar yakın
Birbirine o kadar yabancı....

VaSiYeT

Çoktan imzaladı hayatİstifa dilekçemi
Adına şiirler yazdığım kalemimi Kendime kırdırdılar
Seni benden alamayacaklarını anlayınca
Boynumdaki ipi sana çektirdiler sevdiğim…

Vasiyetimi bırakabildim sadece
Sadece seni seven kelimeler ve
Birkaç eski fotoğraftan ibaret
Topu topu hepsi

Ama bu vasiyet diğerlerinden farklı
Ne eşyalarımı bırakabilecek bir ailem var
Ne de arkamdan ağlayacak bir yar…
Dedim ya sevdiğim yüreğimi yazdım
Ben bu vasiyeteAdını kazıdım kalbime…

Vasiyetimdir diyerek başladım yazmaya
Başladım başlamasına ya
Sana olan sevgimi anlatabilmek için
Ne kelimeler yetiyor
Ne de beyaz sayfalar
Başladım yazmaya
Azrail’e selam verene kadar…

Hayatımın ilkleri oldun hep
Hep senle tattım ben ne varsa
En başta sevgiyi öğrendim Allah’ına kadar
Sonra boğun eğmeyi
İstemeden kırdıklarım için seniİki büklüm olmayı…

Güzel olan ne varsa sendeydi hep
Gülmesi, konuşması
Sanki her şey senin için yaratılmıştı
Küfür etmek bile yakışıyordu sana
Ya da , ya da bana öyle geliyordu…

Nasıl olursa olsun, kim ne derse desin
Seviyordum seni
Seviyordum, sanki kalbim genişliyordu
Seviyordum, günler kısa geliyordu
Seviyordum, uykudan nefret ediyordum
Seni benden çalıyor diye
Seviyordum, Sen, başkasın işte…
Seni hala çok seviyorum

Dedim ya işte güzel kız
Adı üstünde vasiyet diye
Al sana benim vasiyetim…

Sevmesen de mutlu ol
Görmesem de hep gül
Duyamasam da şarkılar söyle
Dokunamasam, sarılamasam da titreme…
İnadına yaşa, inadına unutma…
Ben seninle tattım sevmeyi, seninle öğrendim özlemeyi…
Haydi, uğurlar ola…

SuS!!!

Sus...
Sakın söyleme beni sevmediğini
Ne olur sus
bunu kaldırak kalbim yok artık
dayanamaz bu yürek bunca ağırlığa
dayanamaz gözlerim
başlar ağlamaya
elimden can gider
tutmaz olur ayaklarım
ne olur sus sakın birşey söyleme

ben sevdiğin seveceğin umuduyla
bunu hayal ederek yaşayayım
bu anı düşünerek nefes alayım
bunun için zorla güleyim

sus
sakın sevmiyorum deme
konuşup kırma kalemimi
bitirme ömrümü
bırak bu sevdayı yaşatayım kendi içimde
büyüteyim kendi kalemimle
zararım bir tek kendime
ne olur sus

çınar ağacı gibi içim içimi yiyerek ayakta öleyim
sen sus ben yaşayayım...

Sakarya Geceleri

İntihar kokar sakarya geceleri
Yeşilden uzaktır siyaha yakın belki
Biraz da utangaçtır
Görür onu süzen iki şuh göz de
Gidemez içini dökmeye
Bilir kimsenin omzu kaldıramaz onu

İntihar kokar sakarya geceleri
Sapancadan içer
Sarhoş eder sokakları
Ve başlar her evden onu aydınlatmaya uzanan ışıkların valsi
Titrer için için

Sapanca Sarhoş eder
Biraz da sokaklarında keder
Çıkmaz bi sokakta yavru bi kedi ağlar korkmadan
Peşinden koşan aç köpekleri umursamaz

Biraz keder kokar sapanca geceleri
Ağlatır hüzünlü gölgeleri her sokak başlarında
Bir yağmur başlar şehre
Zifiri karanlık olur sokaklar
Terkedilmiştir artık bu mahzun şehir

Sapancaya düşen damlalar ateşten bi parça olur sanki
Yüreğine bi çığ düşer şehrin
Sokaklarda ağlayan kediler kaçmaya başlar
Korku sarar dilek ağacını
Kurur yaprakları dökülür bir bir yere

Depremden kurtulsada bu kurtuluş abidesi
Bu çığdan kurtulamaz
Sokaklarda artık kan var
Binlerce aşıkdan süzülen yalanla
Kana bulanır sakarya
Aci bir sıcak...

Kan kokar biraz da sakarya geceleri
Her sokağa bi tükenmişlik düşer
Biraz da suskunluk...
Ve köpekler ilk terkeder şehri
Yolların başında çöreklenmiş yılanlar
Hangi savunmasız çıksa caddenin başına
Saldırırlar umarsızca

İhanet kokar biraz da sakarya geceleri
Bi yürekten bi çığlık kopar
Bütün şehir yankılanır
Karanlık sarar bütün şehri
Ölüm kokar artık sakarya
Ve kurur sapanca...

YADA BEN CANIMA...

Gorecekmiyim gul cehrenı bır daha
Bıktım artık bulusmaktan ruyalarda
Dayanmaz bu hasretlıge daglarda
Ya son ver hasretlıge,yada ben canıma...

Alısırım zannetmıstım yalnızlıga
Nasıl olsa zaman durmuyordu ya
Hadi gel anlat bunu yalnızlıgıma
Ya son ver hasretlıge,yada ben canıma...

Hem ayrı kalan ılk bız degıldık ya
Kavusacaktık bır gun nasıl olsa
Boyle dıyerecek kandırdım kendımı aylarca
Ya son ver hasretlıge,yada ben canıma...

Hep ben yakınıyorum hasretlıkten yana
Yoksa sen ozlemedın mı hala?
Bır cıkıs yolu bulmalıyız sevdamıza
Ya son ver hasretlıge,yada ben canıma...

SAİR_YUREK

ÖLÜMDEN KORKMA

Misafiriz Dunya denen handa
Her insan bakacak olumun tadına
Neden hala saplanırız yanlıslıklara
Sende bende hesap verecegız ALLAH'a

Hic olmeyecekmıs gıbı baglanırız hayata
Dusunmelıyız ne goturecegız obur tarafa
Ya cıkmazsa omur hayatın yarına
Azrail'e calım atan varmı Dunyada

Herkez gonulsuzdur sevdıgınden ayrılmaya
Bilmezmısın kavusacaksın yaradana
İstemezmısın bulusmak resulullahla
Gel arkadas olumden bu kadar korkma

Elbet korku salar bılınmez ınsana
Rehber gonderılmıs KURAN bak sana
Dogru veremeyız gunahların hesabınıda
Umıtle sarılalım ALLAH'ın RAHMET sıfatına

SAİR_YUREK

İŞTE GİDİYORUM…

İŞTE GİDİYORUM…


Hasret rüzgârları esiyor yine
Gurbet düştü bizim kaderimize
Gözyaşlarım ağırdan iniyor kirpiğime
İşte gidiyorum yüreğim ellerimde

Havada kasvet ve sis birlikte
Gökyüzü sitem ediyor gürleyerek kendince
Gözyaşlarını bırakır birazdan belkide
İşte gidiyorum yüreğim ellerimde

Vedalar hüzün taşır kendi içinde
Sevenler kenetlenir birazdan birbirlerine
Daha da garip olurum onları görünce
İşte gidiyorum yüreğim ellerimde

Sigaram soğuk ve yorgun ellerimde
Yalnızlığıma arkadaşlık edecek gurbette
Ayrılık vakti ağır ağır gelmekte
İşte gidiyorum yüreğim ellerimde

Sesleniyorum sevdiğime ağlamaklı bir sesle
Dinle bak ismim anons edilmekte
Ağlama döneceğim elbet geriye
İşte gidiyorum yüreğim ellerimde

Mehmet Şahin SAİR_YUREK

OZLEMEK

Ozlemek
Bakıslerın bosluga takılıp kalmasıysa
Gonlune dusen hasret atesının yakmasıysa

Ozlemek
Koynunda resımlerle sabahlamaksa
Bır bılınmeze selam yollamaksa

Bilki ben seni coktan ozledim

Ozlemek
Gozyaslarına hakım olamamaksa
Yerlı yersız hayallere dalmaksa

Ozlemek
Gecmısın tozlu sayfalarını karıstırmaksa
Sebebsızce sol yanının agrımasıysa

Bilki ben seni coktan ozledim

Ozlemek
Yagmurlarda suursuzca sokaga kosmaksa
Ozlemını mısralara saklamaksa

Ozlemek
Ruzgarlara adını haykırmaksa
Pamuk ipligiyle tutunmaksa hayata

Bilki ben seni coktan ozledim

Sair_yurek(Yalnızler sehrinin Yalnız_kaptanı)

KAVUŞMA ANINDA

Şu anda sus, hiç konuşma
Sadece mahsun bak gözlerime
Sonra titreyen ellerinle dokun
Sensiz atmayı unutan yaralı kalbime
Gözyaşlarımız tane tane dökülsün
Yıllar sonra kavuşan cansız ellerimize

Ve sarıl bana sımsıkı
Hiç bırakmayacak, hiç gitmeyecek gibi
O anda saatin teli atsın
Zaman mutlulukta takılı kalsın
Hasretin sensiz son sigaram gibi bitsin
Özlemim demli çayımda erisin
Ama bu an hiç ama hiç bitmesin

Hafiften fısılda ayıp birsey gibi
‘’Uzaklarda cok özledim seni’’ diye
Bir anda duyguların vursun diline
‘’Lanet olası sevgin hiç eksilmedi ‘’de
Ben sileyim gözyaşlarına karısan sitemi
Çıkarıp gösteremesemde bitmis kalbimi
Gel unutalım bize acı veren mazimizi

SAİR_YUREK

Gel Sev Beni

Ey talih gel sev beni
Bak benimde kocaman bir yüreğim
Dağlar kadar umutlarım
Gök kuşağı kadar rengârenk hayallerim var
Peki, benim nerede bir hatam vardı da
Benim bahtıma gülmüyorsun sen

Ey talih gel sev beni
Bir günde hayallerimi çaldırmayayım
Cigercinin aç kedisine
Ve yine umutlarım bıçaklanmasın
Parası peşin ödenen katilin elinde
Birde yalan rüzgârı esmesin
Sevdiklerimin gülen gözlerinde

Ey talih gel sev beni
Anlayamadım nedendir düşmanlığın
Aynalardaki gülen yüzüme
Ve nedendir bilinmez
Çekip gitmeyişim bir sessizliğe
Yoksa hazır değimliyim daha veda etmeye
Sevdiğim ve sevmediğim güzelliklere

Ey talih gel sev beni
Herhangi bir gecenin soğuğunda
Keder yüklü çayımdan yudumlarken
Bir ay ışığı ol gir odama
Kıyıya vurmuş bir midyenin
Denize dönebilme umudu gibi
Son bir umutla bakmamı sağla hayata

Ey talih gel sev beni
Müjdeyi ver kan çanağı gözlerime
Sitem değil aslında sözlerim
Başrolünü oynadığım senaryoya
Biliyorum acısız pişmez et çiğ köftede
Ağır gelir oldu yaşadıklarım yorgun yüreğime

SAİR_YUREK

HER ŞEY BİTECEK ÖYLE Mİ?

Her şey bitecek öyle mi?
Simdi sen sessizce çekip gidince
Yağmur taneleri bir daha düşmeyecek mi?
Kalabalık ve gürültülü bu koca şehre
Ya da ıslanmak tat vermeyecek mi?
Yorgun olduğu kadar sensiz bedenime

Her şey bitecek öyle mi?
Şimdi sen ağlayarak gidince
Seninle güzel olan her şey bitecek mi?
Sen seni bu şehirden alıp gidince
Güneşin sıcak ve parlak yüzü küsecek mi?
Senin uğramayacağın sevda tepelerine

Her şey bitecek öyle mi?
Şimdi sen anılarını bırakıp gidince
Rüzgâr deli gibi umarsızca esmeyecek mi?
Beyaz ve sıcak tenine değmeğince
Çiçekler açmak için yarışmayacak mı?
Pamuk ellerinde değerlenmeyince

Her şey bitecek öyle mi?
Şimdi sen yüzünde hüzünle gidince
Artık yüzüm gülmeyecek mi?
Bakmayınca derin mavilikli gözlerine
Ve en önemlisi her şey bitecek mi?
Sen bu şehirden bensiz gidince

Gitme gülüm gitme
Hiçbir şey bitmesin seninle

SAİR_YUREK

SEVECEĞİN YOK SENİN

Karlar erimeye koyulsun dağ başında
Yağmur olup yağacağın yok senin
Hicranın nakış nakış işlediği geceme
Ay ışığı olup vuracağın yok senin

Sevgi meclisi gönül bahçemde
Tomurcuk olup açacağın yok senin
Yüreğimden kopup gelen aşk bestesine
Ses olup güfte yapacağın yok senin

Boynu bükük yetimin gözlerinde
Umut olup dağılacağın yok senin
Gecenin renk cümbüşü gökyüzünde
Yıldız olup parlayacağın yok senin

Anlamını yitirmiş şiirin dizelerinde
Duygu olup akacağın yok senin
Çabalar beyhude, kapılar arkadan sürmeli
Yürekli olup seveceğin yok senin

SAİR_YUREK

SADECE GİDİYORUM

Sadece gidiyorum, Unutmaya ve unutulmaya
Önce hayallerimi çalan onu
Sonra sizi ve hepinizi unutmaya
Belki de alacakaranlıklarda unutulmaya
Hayatınızdan bir yıldız gibi kayıyorum
Yeryüzünde ki en derin yalnızlıklara
Ayrılık bu şiirde geçiyor resmi kayıtlara
Veda busesi saklanıyor her satıra
Meğer ne zormuş ona ve dostlarıma veda
Ve burada 20 yıllık bir mazi kül olmakta
Bir konuşma anında çıkan gönül yangınında
Rengârenk hayallerimiz, umutlarımız
Yayınlanmayan filmler gibi kalacak ortada
Bu dizide bitmeyecek mutlu sonla
Aşk ve mutluluk kurgulu drama
Başrol oyuncusu son kurşunu sıkmakta
Belki de sair_yürek son şiirini yazmakta
Yalnız_kaptan’ın gemisi batmakta
Bunlara bu şiirle, iki damla şahitlik yapmakta
Biliyorum dönüş yok bu yolun sonun da
Acı tek sermayem olacak bu kararımda
Beklide pişmanlığın rengi çıkacak aynalara
Unutamazsan sen beni güzel hatırla
Bir resim ondan kalan bana hatıra
Kızıl dereli yüzük hala takılı parmaklarımda
Ve elimde ki çakmakta parlement yazmakta
Hayatımın en anlamlı hediyesi tişört sırtımda
İşte bunlarla gidiyorum unutulmaya
Kilit vurdum artık posta kutuma
Arada çalan telefonum çalmayacak bir daha
Bu şiirle ayrılığın resmi yapılmakta
Sevdiğim unutamazsan sen beni güzel hatırla
Sadece gidiyorum, unutmaya ve unutulmaya
Önce hayallerimi çalan onu
Sonra sizi ve hepinizi unutmaya
Belki de alacakaranlıklarda unutulmaya

SAIR_YUREK

ÇÜNKÜSÜ YOK SENİ SEVMENİN

Seni seviyorum çünkü gözlerinde boğuluyorum
Seni seviyorum çünkü güzelliğinde donuklaşıyorum
Seni seviyorum çünkü yaşama sebebimsin

Bunların hepsi yalan
Seni sevmenin çünküsü yok, olamaz da
Ben sebebsiz sevdim seni
Umarsızca…
Kimselere sormadan sevdim
Sevmek için bahaneler üretmedim
Saklanmadım çünkülerin arkasına
Seni sevmek için bahenem olmadı
Vazgeçmek içinde olmayacak
Sen gönlümde asırkık bir çınar olacaksın
Kimseler soramayacak bu aşkın hesabını
Bu aşk sebebsizdir…

Cünkülerle anlatmayacağım sevgimi
Neden beni seviyorsun diye soramayacaksın
Kendi sevgin gibi sebep arayacaksın
Bulamayacaksın…
Susacağım karşında sadece,
İçli içli bakacağım gözlerine
Anlayacaksın sende susacaksın…
Çünküsü yoktur sevmenin
Çünküsü yok seni sevmenin…

Seni seviyorum çünkü sende kaybolmuşum
Seni seviyorum çünkü narin çiceksin
Seni seviyorum çünkü sevmeye açım

Çünküsü yok seni sevmenin olmamalı da
Neden aranmamalı sevmek için
Gizli kalmalı yürekteki kapılar ardında
Sevmenin sebebi aranıyorsa
Vazgecmenin sebebide odur aslında
Ben vazgeçmeyeceğim ve hep seveceğim
Çünküsü yok benim sevgimin
Çünküsü yok seni sevmenin…

Neden mi seni seviyorum?
Çünkü çünküsü yok seni sevmenin…
Duy çünküsü yok seni sevmenin…
Bil çünküsü yok seni sevmenin…

SAİR_YUREK

İntiharın Olurum Senin

İntiharım olursun benim
Yüreğimin imdat frenini çeker
Bir gün sessizce giderim
Ne haberin olur
Ne haberi alabilecek bi yüreğin olur

Intiharım olursun benim
Sanma sensiz giderim
Sözüm gibi Gönlüm gibi
Alır ölüme senle giderim
Ne dur diyecek dilin olur
Ne dur dediğinde durdurulacak bi adam olur

Intiharım olursun benim
Yüreğimde yaktığın alevi
Kapıyı çarpışımla söndürür çeker giderim
Ne başka yüreği tutuşturacak Bi alevin
Ne başka yürekte tutuşacak bi kandil bulur gözlerin

Intiharım olursun benim
Gem vurulmaz yüreğime hançeri vurur
seni de bu hasretle kor giderim
Ne gülüşünde titretecek bi yürek bulursun
Ne gülüşlere titreyecek bi sen bulursun

Intıharım olursun benim
Son anda gözlerinle buluşur gözlerim
Yüreğime saldığın bulutları görürsün benliğimde
Ne bir damla gözyaşın kalır benden sonra
Ne bir damla gözyaşınla Aşkı yeşertecek bi yürek bulursun

Intıharım olursun benim
O yüreğimdeki en taze hisleri alır öyle giderim
Bir gün ansızın sen ezberden bilemediğin telefonumu ararken öğrenirsin
Ne bir ahizden mutlu bir çığlık duyar kulakların
Ne bir ahizeyle göndereceğin mutluluğun kalır senin


VE...
Intiharın olurum senin
Benim hala sana gülümseyen cesedimle durdururum kalbini
Senin hiç gülemediğin bi an olurum
Ve sen de ben gibi
Şu Kahrolası kalp atışlarını duyarsın
Her vuruşunda acın daha bu kadarla bitmeyecek anlarsın
Dursun diye isyanın olurum senin
O son gülüşümde hayatına zulüm olurum senin
Ne bilirsin... Ne duyarsın...
Mezar taşımla bir an olsun yüzyüze buluşamazsın

Intiharın olurum senin
Kan bürür gözlerini
Aynı yaktığın an gibi beni
Bir an olsun düşün beni
NAsıl da bırakıp gittiğin gün öldürdün beni

Ben İntiharın olurum senin
O güzel gözlerinin...

Buyur Buradan Yak Yüreğimi

Buyur buradan yak kalbimi
Çek birkaç nefes içine beni
Bırakma tut orada
Ne olursun

Dışarıda olmaktan bıktım
Artık birinin içinde
Huzur içinde
Ölmek istiyorum

Gözlerimi gömmek ciğerinin tam ortasına
Alnimi basmak istiyorum avuçlarına
Alnımdaki yazıya eklemek istiyorum seni
Yazılman unutulmuş görüyorum bunu

Hissediyorum hem seni
Hem sensiz kaybedilen haybeden günleri

Buyur buradan yak yüreğimi
Ve çek içine ağır ağır derin derin
Kimseden çekinmeden
Onlardan korkmadan
Beni onlara değil
Onları bir belgisiz zamire tercih et
Koy gitsin artık bu yürek seninle
Al onu olması gereken yere
Ben senin yalnızca yüreğini istiyorum
Veresiye değil peşin yüreğimle ödüyorum

Buyur buradan yak yüreğimi
Ve çek en hızlısından
Kalmasın benden olan hiçbirşey dışarıda
Al beni içine
bıktım bu yalan hayattan ve haybeden ömürden

"İki neden var aynı cümleye özne olup mutluluğu anlatmamız için
Biri ben biri de sana Aşık bu yürek"

    Şiirlere Yapılan Son Yorumlar