Burası Şehr-i Hüzün.

Burası yüreğini Hüznün kara yeline kaptırmış
Ayrılığı en acı haliyle yaşamış olanların şehri.
Yağmurun gözyaşlarından oluştuğu,
Gök gürültüsünün hıçkırıklarla coştuğu,
yıldırımların yeni ayrılıkların habercisi olduğu bir şehir.
HER İNSANIN BİR HİKAYESİ,
HER HİKAYENİN BİR ŞİİRİ VARDIR...

HİZMET ERLİĞİ

HİZMET ERLİĞİ
Asırlar oncesinden selam yolladı kardeslerine
Hic caba sarf ettikmi kardes olmak icin peygamberimize
İrsat ve teblig nicin takılıp kalıyor kelimelerde
Peygambeimizle dolasmak istemezmisin cennette

Dogrudur asr-ı saadet gunlerı cok oldu kalalı gerılerde
Sen irsat yap gunah bataklıgında bogulan genclıge
Sebeb olan yapan gıbıdır unutmadan dusun bır kere
Cehennem luszumsuz degıl cennet ucuz degıl dıyerek dal tefekkure

Yaratılanların en hayırlısı olarak gelmıssın yeryuzune
Nefsin ve seytan yanında goturmek ıstıyor cehenneme
Yasayısınla ornek olmalısın karanlıklar ıcındekı genclıge
O kadar kolay mı erısmek peygemberımızın şefaatine

Eger nıyetın gecırmekse omr-u hayatı beyhude
Arkadas sen sımdıden hazırla kendını cehenneme
Ben coktan bas koydum dıyorsan hızmet erlıgıne
Hazır olmalısın bu cileli yolda her turlu engele

Sair_yurek

TORE UGRUNA

İnsan hayatı bir namlunun ucunda
Tore ugruna elimle tetige dokununca
Gardasım dustu kara topraga bende mapusa
Bacımın yalvarısları hala kulagımda
ah ulan ah nasıl kıydım ben ona
Simdi duruyor zaman dort duvar arasında
Bende olmusum aslında onunla
Nasılda parlıyordu gozlerı bakınca bana
Sonra ogrendım cocuguda varmıs karnında
Hep gormek ısterdım gelınlıgı sırtında
Ben nasıl boyadım onu al kanlara
Biz dustuk dama namus belasına
ne kadar daha kıyılacak tore ugruna canlara
Verdıgımız kurbanlar bızden bırer parca
Hangi yurek dayanır boyle acılara
Dagılan aileler yetmez mi bu ugurda
Kim dur diyecek bu tore kurallarına

Sair_yurek

ILIM IRFAN YURTLARI

Ilim Irfan Yurtlari
Kardes sorma durgunlugumu bana
İlim irfan yurtlarının halıne baksana
Ne umutla yolluyor cocugunu ana_baba
Gelecege hazırlanıyor sozde cocuklarda
Okullar amac olmus para kazanmaya
Kimseler gelmezmı ılım alamaya
Daha bakacakmıyız yıllarca Avrupa'ya
Ulkemın gelecegı gıdıyor karanlıga
Butun mıllet dıyoruz egıtım sıstemı yanlısta
Kımse kafa yormuyor dogruyu bulmaya
Konusmaya geldı mı herkes bılıyor ama
Olu topragını atmalısın anlasana
Modern labaratuvarlar kurmalıyız okullara
Parası olan okumamalı bu topraklarda
İsci Ahmet'imin cocugu okuyamıyor ama
Verilen imkanlardan daha fazla akıl var onda
Bıkmadın mı bakmaktan karanlıga
Ulkemın ihtıyacı var aydınlıga
Haydı bır mumda sen yaksana
Bak kosuyor cocuklar el ele yarınlara
sair_yurek

Kelimeleri Aşkın

Karanlık...

Kapanacak gözleri Şehrin Ardından
Ve ardına kadar kapanacak tüm kapılar
Sonra Kilitler vurulacak
Hem kapılara
Hem masum dudaklara
Sonra pas tutacak güzel sözlerin dudakları
Ve güzel merhabaların kapıları

Sonra....

Sonrası olmayacak bu hüzünlü hikayenin
Bu kar yağışı sadece sokaklara değil
Aşka sebep gözlere ve sevgiye hasret gönüllere...
Artık susmak vaktidir
Çünkü göz de gönül de anlatacak değil
Şimdi dinlemek vakti en hüzünlü şarkıyı

Ayrılık...

Saatlerce yol değil elbet susmaya sebep.
Sebep sadece gönüle düşemeyen o yağmur tanesine
Evet birkaç damlaydı yalnız ihtiyacımız olan

Düştü...

Ama gönlüne değil
Gözünden hiç de unutulmayacak bir masaya düştü...
Önce gözünden düştü
sonra ben...

Düştüm...

Yerlere unutulmaya mahkum
Aceleyle alınmış bir not gibi...
Bir sigara kağıdına bir avuç içine bir herhangi önemsize...

Ali...

Yalnız ve Yalnızca Ali...
Ben herkesin dilinde en kolay cümle...
Bir bebeğin ilk seslenişi.
Ve öyle zorlaştı ki söylemek...

Yetmez ...

Oysaki neler anlatacaktım sana
Öyle sözler vardı aklımda öyle tasvirler
En yerinde benzetmeler seni anlatmaya..

Söyleyemdim...

Sözler... Hikayeler... Tasvirler..
Hepsi biçare... Tarih bi çare
Örnek gösteremez hiç bir tarihçi
Evet olmuştu yine böylesi...


Ve...

Bitti...

İki Nokta Arası Uçurum

Biz bi edebiyat kitabında
Aynı cümleye sığamayan iki zamir gibiyiz
Ne sen beni anlatan derde deva
Ne ben seni öven şiire nakarat olabilmişiz
Hep hayal kurmuşuz bi manzara resmi altında
Anlatılan hikaye olmaya

iki dağ arasından süzülen güneş
Yanda ahşap bi ev
önünde ıhlamur ağaçları
Yediveren çiçeklerle süslü bi bahçe
Dere kenarında bi kayısı ağacı
Ve bahçede iki gül biri mor biri beyaz
Olmamış...
Yüzce Ressam atmamış imzasını bize inat
Renkler solmuş derenin kenarındaki ağaç kurumuş
Güller bir bir dökmüş yapraklarını
Güneş batmış Mevsim dönmüş hazana..

Şimdi aciz hayalperestlerin
Karakalemlerine hasret bekliyoruz
ne senin güzelliğin var
ne benim şiirlerim
yalnızca fonda bi ayrılık şarkısı
Seni de beni de hayalleri de kanatan
İnadına bam teline vuran...

Biliyorum senin de yüreğin titriyor
Her sus verdiğinde şarkı.

Yüreğimin sol anahtarını
Çalan o hırsız gözlerin
Beni de harcıyor her nota durağında
Artık dayanası yok kanlı gözlerimin
Ağlayamadıkça yüreğimi kanatan ezgi,
Helal et artık hayatımı...

Kimi deli diye güler arkamdan
Kimi dertli diye el uzatır karanlıktan
Kimi hiç bilmez yangınımı
Kimi kor olur bi parça daha...

Hepsi aynı hüzün olur bana
Kanatır bi nebze daha...

Biz seninle bi edebiyat kitabında
iki zamiriz birbirine o kadar yakın
Birbirine o kadar yabancı....

    Şiirlere Yapılan Son Yorumlar