ömürlük aşk
ayrılık vakti gelince kaçışır kozalarından kelebekler
tek günlük ömürleri sona erecektir bilirler
zor mudur ayrılık diye sorsalar
bilmeyiz derler, henüz kavuşmuşken
24 saat uğruna koşuşurlar oradan oraya
tek günlük aşk bile yaşayamazlar
kıymetini bilirler çünkü sevilmenin
sevgiyi bulamayanlardan yana
tek bir kez gün ışığı görürler
tek bir kez ay ışığına kavuşurlar
bir daha diyemeden ömürleri bitmiştir çoktan
ansızın gelir ölüm onlara
sevilmeye vakitsizdir belkide bazıları
sevmeye gücü yetmemiştir bazılarınınsa
bilirler tek günlük ömür yaşayacaklarını
hayatının aşkını ararlar ümit dolu yürekleriyle
İNCİ TANESİ zeynep tunc
09:23 | | 1 Comments
lanet
hatalar olgunlaştırır insanı
peki ya benim kaybettiklerim
noksan bir bedenle nasıl büyüyeceğim ben
nasıl kazanacağım kendimi tekrardan
affedici olan Allah'ım
şimdi nasıl affedeceksin beni
ya ben kendimi
mutlu olmaya çalıştıkça üzüyorum
hasta ruhumu yayıyorum her bir yana
son suyumu içiyorum kana kana
yolculuk var ölümsüzlük yoluna
ruhumla yalnız başıma
gece yarısı 12.30
terkedilmiş bir beden
cansız bir ruh
siluete bürünmüşüm
sakin sakin
yavaşça
süzülüyorum ölümsüzlük yoluna
göğsümü geriyorum rüzgara
dalgalar çarpıyor tokatlarcasına
ne elde bir mendil var sallanan
ne de dökülen bir gözyaşı
küfredercesine ötüşüyor martılar
elveda yaşam
elveda fani dünya
merhaba musalla taşı
İNCİ TANESİ zeynep tunc
08:58 | | 0 Comments
İYİ ÇİZ RESSAM
hazan rüzgarlarına kapılmış ömrüm
yaşamın kırık dallarında son bir kaç yaprak
bu kareleri iyi çiz ressam
sana bıraktığım son hediyem olacak
adlarını gövdeme işlediğim sevdiklerim
unutmayın vuslattan doğar firak
gaye-i hayal edindiğim vuslatım
cok sevdiğim nisan yağmurlarına kalmayacak
Sair_yurek Mehmet SAHIN
00:17 | | 6 Comments
kimin umurunda
yalnızlık çöktü yine bedenime
ruhum ayrıldı gitti uzaklara
çok uzaklara
sönmüş yıldızlar
ay zaten kalmış arkasında kara bulutların
mahkum şimdi dünya karanlığa
yaşamak mecbur,
simsiyah gecenin koynunda.
mahkumuyuz hepimiz şimdi gecelerin
gündüzden şikayetçiyken
dibine ışık vermeyen muma muhtaç kalmışız
kimin umurunda...
komşunun sesinden rahatsızken
çığlıklar arasında büyüyor çocuklar
kimin umurunda...
sevgisizken ruhlar,
nasıl yaşasın bedenler
veremezken küçük bir tebessüm çehreler
gamzesiz kalmış yanaklar.
beslenemiyor hiçbir şey,
hiçbir şey beslenemiyor.
aç, susuz,yorgun,bitkin bedenler
nasıl yaşasınlar karanlık gecenin ayasında
nasıl çalışsın körelmişken tüm eller.
İNCİ TANESİ zeynep tunc
07:10 | | 0 Comments
Kardelen
Geriye sayarken hayat
İleriye çabalıyorum.
Yaşama paralel gitmektense
Ona dik duruyorum,
Meydan okuyorum.
Kaybetsemde her şeyi
Varlığımı, aklımı
Yüreğimle yaşıyorum.
Konuşan diller olsada,
İnanmıyorum.
Duyduklarıma gördüklerime güvenmiyorum.
Dokunmak değil hissetmek istiyorum.
Varlığımı oluşturan enerji gibi,
Yüreğimden gelen ses gibi,
Nefes gibi..
Yağmur damlası gibi gelip geçmiyorum hayatı,
Yaşıyorum.
Kardelen gibi delip geçiyorum zorlukları,
Savaşıyorum.
Ben yıkık dünyanın dik insanıyım
Vazgeçmiyorum.
İNCİ TANESİ zeynep tunc
06:48 | | 0 Comments
sanki ölmüşüm
Konuşamıyorum,
İçimde yayılan lavlarla yanıyorum.
Vücudum her şeye boyun eğmişcesine
suskun,
Yalnızlığım kalabalık dünya içinde sağır olmuş
çaresiz.
Sanki ben yokmuşum
Sanki yalnızmışım
Sanki ölmüşüm!
Dışarıdan bakıyorum her şeye
Dokunamıyorum, duyuramıyorum
Kalkamıyorum yerimden
Üzerimdeki bu ağırlık engel bana.
Neyim ben
Nerdeyim
Kimim var!
Ayak parmaklarımı görebiliyorum
Hayır, hayır bırakın
Çekilin üzerimden
Siz iğrenç çürükçüller ne yaptığınızı sanıyorsunuz
Bırakın beni gitmek istiyorum
Anne, baba, abi!
Neden ağlıyorsunuz
Neden herkes siyaha bürünmüş
Biri banada anlatsın
Neler oluyor burada
Ohh, mis gibi koktu.
Teşekkür ederim güller karanfiller için
Çelenke ne için anlayamadım
Ama sağolun yinede
Hey kesin artık ağlamayı
Heyy durun nereye gidiyorsunuz
Beni unuttunuz..
İNCİ TANESİ zeynep tunc
06:36 | | 0 Comments
Takriben Bir Yalnızlık
Aşağı yukarı üç beş satırdı yazılanlar
Yazılmayanlarsa bir kitap kalınlığı
Takriben bir hayal uzunluğundaydı sevda
Aşağı yukarı üç beş seneydi yaşanılanlar
Zannettik ki sonsuzdu bu hikaye
Çevirdikçe boş sayfalar vardı doldurulmayı bekleyen
Yaklaşık bir roman uzunluğundaydı senli dakikalar
Aşağı yukarı bir sevdaydı yaşanılanlar
Kimine göre uzundu yazık olmuştu
Ayrılık zordu o kimileri de yaşamıştı
Geçmişe demir atmış bekliyordum
Ancak birkaç durak uzaktaydı tek demir attığım liman
Kabullenmişti geri çekilmişti
Sorgulamak çaresiz ne olduysa olmuştu
Zaten ayrılığımızın davası
Aşağı yukarı üç beş celse sürmüştü
Yoksunuz artık birbirimizden
Ne giden zaman ne de gelecekte bir umut ışığı var
Boş sayfalara ne oldu bilemem ama
Bana senin götürdüklerinden arda kalan
Aşağı yukarı bir yalnızlık var…
05:17 | | 0 Comments
bir buz parçasıyım
Bir buz parçasıyım
Isınıyorum
Ve eriyorum
Bir ışık tanesiyim
Güneş doğuyor
Ve kayboluyorum
Bir kar tanesiyim
Düşüyorum yavaş yavaş
Bugün varım
Yarın yokum
Uzaklaşıyorum her yerden
Her şeyden herkesten
Mutluyum umutluyum
İnsanlığın olmadığı bir yere göç ediyorum
Yalnız değilim
Görünmezliklerim benimle
Sadece benim varlıklarım
Benimle var olanlar
Benim hislerimle hep yanımdalar
Mutluyum umutluyum
Asla yalnız değilim
…
Kararsızlıklar
Bittim tükendim
Geceye avundum
Sırt çevirdi
Yakamoz yıldızlar
Karanlıklar avuç açtı
Yalnız değilim
Görünmezliklerim benimle.
İNCİ TANESİ zeynep tunc
13:25 | | 2 Comments
Cevapsız Çağrı...
yeni yılın ilk günü
geç bir saatte yatmak bugün
ve sabah 7:12'de fırlamak yataktan
yıkamadan elini yüzünü
sigaraya sarılmak nasıl birşey
nerden bileceksin!??
koruyorum artık uyumaktan
ruyalarımda seninle olmaktan
aşk ve nefret
bir elmanın iki yarısı
gece ile gündüz
güneşle ay gibi...
birbirinden beslenen
fakat birbirine hiç benzemeyen
iki farklı duygu
bugün anladımki
aşk olmadan nefret olmazmış
sen sevmediğini söyledikçe
nefretle doldum ben
seninle de sensiz de yaşanmazken
ne eder nasıl yaparda unuturum seni
yok yok yanlış anlama
yine sevmediğini söyledin
evlenmiştin...
sordum onu seviyor musun diye
önce bilmiyorum dedin dedin eğdin başını
biliyor musun bana hiç bilmiyorum demedin
sonra, sonra hayır dedin sevmiyorum
mutsuzdun, onunla birlikte olmaktan
ve biliyor musun?
bütün nefretimi bütün kutsal değerlerimi bırakarak bir kenara;
kaçar mısın benimle dedim sana...
sus! nolur sus...
cevaplama bu soruyu
ben fırlar yataktan
titreyerek balkonda bir sigara...
üstüne bir tane daha ve bir tane daha...
gözyaşlarımla ıslatarak kağıdımı
sana bunları yazarım tekrar tekrar
nolur sus,cevaplama sorumu
cevabı belli olan
cevapsız bir çağrı ol hayatımda...
00:54 | | 0 Comments
Dönülmez akşamın ufkunda
Biraz umut kırıntıları kalmış tabakta
Birazda sevgi durmakta bardakta
Ağzımızı bıçak açmaz suskunluğumuz
Yansımış masanın parlak camına
Yüreklerimizin boynu bükük hali vazoda
Acı nağmeler düşmüş kemanın yayına
Verdiğimiz sözleri unutmuşuz fırında
Geçmişimiz, geleceğimiz kül olmakta
Gözyaşların yemekte tuz tadında
Geçen yılları da ekletmeliyiz hesaba
Garsonu görmemiz yetecek kalkmamıza
Belki de bırakırsın yüzüğünü
Hatalarımızın resmi belgesi adisyona
Belli bir son bekliyor bizi
Dönülmez akşamın ufkunda
11:14 | | 0 Comments
BIRAKTIĞIN SON HATIRAN
BIRAKTIĞIN SON HATIRAN
Bıraktığın son hatıran
Gidişinin, sensizliğin acısı
İşte şuracıkta, yüreğimde
Çocuk gibi sahip çıkarım
Dokundurmam kimselere
Yüzüm meyletse tebessüme
Gözbebeklerim ışıldayıverse
İhanet korkusu düşer hislerime
Bıraktığın son hatıran
Gidişinin, sensizliğin acısı
O senin hediyen
Senden kalan son iz
Seni her gün hatırlatan
Beni ölmediğime inandıran
Hem nasıl bırakırım onu
O zaman seni kaybetmiş
Bu aşkın bittiğini kabullenmiş
Terkedilmiş olmam mı?
Bıraktığın son hatıran
Gidişinin, sensizliğin kederini
Hissetmesem bir an tükendiğini
Gözyaşlarımdan deniz yapar
Hüzne yelken açarım
Sarılır hatıralara, seni anarım
Emin ol gülüm
Yadigârına bir ömür sahip çıkarım
Şair_yürek Mehmet ŞAHİN
11:13 | | 0 Comments
Aşağı Yukarı bir Yalnızlık
Aşağı yukarı üç beş satırdı yazılanlar
Yazılmayanlarsa bir kitap kalınlığı
Takriben bir hayal uzunluğundaydı sevda
Aşağı yukarı üç beş seneydi yaşanılanlar
Zannettik ki sonsuzdu bu hikaye
Çevirdikçe boş sayfalar vardı doldurulmayı bekleyen
Yaklaşık bir roman uzunluğundaydı senli dakikalar
Aşağı yukarı bir sevdaydı yaşanılanlar
Kimine göre uzundu yazık olmuştu
Ayrılık zordu o kimileri de yaşamıştı
Geçmişe demir atmış bekliyordum
Ancak birkaç durak uzaktaydı tek demir attığım liman
Kabullenmişti geri çekilmişti
Sorgulamak çaresiz ne olduysa olmuştu
Zaten ayrılığımızın davası
Aşağı yukarı üç beş celse sürmüştü
Yoksunuz artık birbirimizden
Ne giden zaman ne de gelecekte bir umut ışığı var
Boş sayfalara ne oldu bilemem ama
Bana senin götürdüklerinden arda kalan
Aşağı yukarı bir yalnızlık var…
04:40 | | 0 Comments