Burası Şehr-i Hüzün.

Burası yüreğini Hüznün kara yeline kaptırmış
Ayrılığı en acı haliyle yaşamış olanların şehri.
Yağmurun gözyaşlarından oluştuğu,
Gök gürültüsünün hıçkırıklarla coştuğu,
yıldırımların yeni ayrılıkların habercisi olduğu bir şehir.
HER İNSANIN BİR HİKAYESİ,
HER HİKAYENİN BİR ŞİİRİ VARDIR...

hayatı sil baştan yaşamak

geçmez dediğin günler de geçecek
habersiz feryatsız...
bir başladığını hatırlayacaksın
bir de bittiğini...
ama arası olmayacak hiçkimse için
yaşanılanlar kara kaplı defterde nadasa bırakılacak
ta ki tekrar başlayana dek acılar...

mübtelası olduğun duygular sararken tekrar bedenini
acı bir gülümse alacak seni
ve dudaklarından şu satırlar
hayatı sil baştan yaşamak

Fatih Karul

söyle yar

bir kuş kadar canlı,
bir yaprak kadar kuru,
bir ebemkuşağı kadar renkli,
bir gece kadarda karanlığım.

sevgim sonsuz, aşkım yüce benim.
yarim bir melek kadar yakınken bana
sevgimi veremedim ben ona.
gidiyorum şimdi sevdiğimden uzaklara.

kalbim buradadır, bedenim olmasada.
bırakıp gidiyorum yar yüreğimi, aşkımı..
söyle yar, iyi bakacak mısın yüreğime?
yoksa bırakacak mısın yüreğimi bir başına?.

İNCİ TANESİ zeynep tunc

Sen bana geldiğinde, Ben senden gidiyordum

Sen bana geldiğinde, Ben senden gidiyordum

Ben sana geliyordum
Gece ayın on dördü
Yıldızlar tek tek sayılıyordu
Sabahlarında…
Güneş ya geç doğuyor
Ya bulutların arkasına saklanıyordu
Rüzgâr tersten esiyor
Dallarda ki son birkaç yaprak savruluyor
Mevsim kışı müjdeliyordu
Ben sana koşarak geliyordum
Üşüyordum yalan yok
Kendimi…
Ne tütün dumanına salıyordum
Ne demli bir çayda ısıtıyordum
Arada bi yüreğime koydum ellerimi
Sokaklarda yalnızdım
Bazen kaldırımlar umut oldu
Bazen sokak lambaları
Yalan yok konuştum onlarla
Elimdeki hiç sevgiye yaptığım
Gönül sarayını anlattım
Ben sana nar-ı Beyza bir yürekle geliyordum


Sana geldiğimde mevsim kıştı
Kar taneleri düşüyordu avuçlarıma
Daha da bi sıkıyordum parmaklarımı
Üşüdüğüm için değil buna ne hacet
Yüreğim avuçlarımda kül oluyordu
Ağır ağır can veriyordu
Ve nedendir hala kapın kapalı
Pencerelerinden yıkık dökük karanlık süzülüyordu
En son umudumu çıkardım yırtık cebimden
Korkmadan alacakaranlığa savurdum
Ve bekledim bir süre…
Artık ne çare
Canı çekilen avuçlarımdan
Rüzgâr kül kül savuruyor seni
Zar zor taşıyordum toprağın çektiği bedenimi
Ben senden boynu bükük gidiyordum


Bir yaz sabahı
Başucumda buldum seni
Kâbuslarımın tam ortasında
Gamzelerine takıldı gözlerim
Tebessüm mü ediyordun yoksa

Bir şeyler saklıydı avuçlarında
Bir şeyler saklıydı dudaklarımda

Anladım, sen bana geliyordun
Sende kalan son umudumla
Oysa ben senden çoktan gidiyordum

Şair_yürek Mehmet Şahin

    Şiirlere Yapılan Son Yorumlar