Burası Şehr-i Hüzün.

Burası yüreğini Hüznün kara yeline kaptırmış
Ayrılığı en acı haliyle yaşamış olanların şehri.
Yağmurun gözyaşlarından oluştuğu,
Gök gürültüsünün hıçkırıklarla coştuğu,
yıldırımların yeni ayrılıkların habercisi olduğu bir şehir.
HER İNSANIN BİR HİKAYESİ,
HER HİKAYENİN BİR ŞİİRİ VARDIR...

Yıldızsız Geceler...

Gökyüzünden bir yıldız seçtim senin için...Sen diye onu seyre dalmışken önce yıldız kaydı gözlerimden, sonra titreyen telefonum ellerimden...Dilek tutamadan daha ben...Bir mesajdı ayrılırken hediyen...bir ömür yıldızsız geceler dileyen...Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

Suçlu Kim ?

Hangimiz yüklenecek şimdi bu vebali...Tetiği çeken sen şahit ben...Kimin ellerinden damlıyor bu kan damlaları...Gülü verirken mi battı ellerime dikenler...Suç mahalindeki izler benim mi...ŞU köşe başında kaybolan gölge senin mi?...Karanlığı yırtan tiktaklar saattin mi ya da senin ayak seslerin mi ...? Bu sevdanın katili olarak müebbet bir hapse mahkum ederken beni yoksa kaçıyormusun...Vizdanın bir ömür senide mahkum etmez mi sanıyorsun yalnızlığa...Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

Zordur hayatta seçim yapmak...

Zordur hayatta seçim yapmak...Karar anı geldimi, yollar çatallaştımı bir duraksarız...Hazır olmak isteriz atacağımız adıma...Fikir birliği ararız mantığımızla yüreğimiz arasında...İstişare trafiğinde kaçınılmazdır oysa anlık kaza...Gözlerimiz parıldar bir an...Bulduk sanırız fakat hayat bulmakla kaybetmenin adıdır aslında...AKLI seçmek daha kolay gelir ilk anda...Çünkü yürek kanar geçer nasıl olsa...Seçimi yapar ve zamana bırakırız nasıl olsa nisyan uğrar ve mutluluk saklıdır avuçlarında...Oysa yürekte derinde kalmışsa seçimle vazgeçtiğimiz kararlar, mevsimsiz kanamalardır açık yaralarda...Yüreğinizdeki acılara merhem dir akılla ve yürekle alınan ortak kararlar...Tek fikir hem fikir olmak dileğiyle şair_yurek Mehmet Sahin

Ya ben hala çocuğum...

Gecenin karanlığımı gözlerime inen yoksa gözlerim mi artık aydınlığı fark etmiyor?Ya da güneş çoktan battı da benim mi haberim yok?Ya ay hani gecelerimizi aydınlatacaktı.Yıldızlara bakıp yarın doğacak güneş için hayaller kuracaktık.Hani umudumuzu kaybetmeyince u/mutsuz da olmazdık.Ya ben hala çocuğum yada hayat çok yalancı!Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

Saftım...

İnandım!Beyaz bir sayfada çok zor olmuyormuş siyahı seçmek.Fazla olmak yetmiyormuş eksiklikleri gidermeye.Yargılanmak için yaratılmışız ama affetmeyi neden unutmuşuz.Ne kadar da masum yürüyordum hayat yolunda,dikenleri çiçek diye topladım ki sizin ayaklarınıza batmasın.Sanmayın o kadar saftım.Sizin anlamayacağınız kadar SAF tım :))Şair_yurek

Yalan

Biliyorum yalan nedir çok duydum ustalarından.Duymak istedikleriniz için kırdım ben yüreğimi ama ikna edemem ki dilimi.Kırın kalemimi ve yalanlarınız arasında yazın ukala diye gerçeklerimden dolayı ismimi/sair_yurek

Saklambaç

Hadi saklambaç oynayalım dedin çocukluğumuzdaki gibi.Çocuklaştım,saflığı takınıp hazırdım ne desen inanmaya.Ben aşkı sayarken seni yüreğime sakladım.Sobelememek için kaçtım kendimden.Hep bu yüzden ihmal ettim kendimi.Anlamadım akşam ne zaman oldu.Anlamadım çocuklar ne zaman yalancı oldu da sen annem çağırıyor diyerek koştun BABAna.Şimdi kim gelecek,sobeleyecek aşkın içinde beni.Kilidini sende unuttuğum yüreğimin içinden seni çıkarıp özgür bırakacak kimliksizliğimi.Sair_yurek Mehmet ŞAHİN

Aşk Gel...

Aşk gel şöyle yanıma fotoğraf çektirelim.Ben yüzümde sahte bir tebessümle mutluluk diyeyim.Flaşlar patlasın.Kederin gözlerini alsında bir kaç saniyede olsa umudu görelim.Sonrasını merak etme sen.Hüznü bulur sarılırım karanlığın ortasında/Sair_yurek Mehmet SAHİN

Aşk bende...

Yağmur çiseliyor parçalı bulutlu yüreğimden.Senden sonra gezen olmadı yıkık dökük sokaklarımdan.Bu akıp gidenler hatıraların olmalı,o kadar bulanıklar ki.Tabelayı çoktan söktürmüş beynin iş bilir meclisi.Yasak bölge ilan edilmiş gönlüm.Ruhum ödenek ayırmamış senden sonra gelecekler için.Aşk bende yarım kalmış,raflarda unutulmaya gebe,yitirilmiş bir proje şimdi./Şair_yurek Mehmet SAHİN

Bekle Beni...

Bekle beni ey gözlerinde kaybolduğum...Tut gözyaşlarını bırakma...Kaymasın ellerim kirpiklerinden...Birazdan dolar gamzelerin...Sensizlikte sende boğulurum...Şair_yurek Mehmet Sahin

40 Yıllık Hatır

Prangalar vururmuş üç hece insanın diline.Gözler konuşur, yürek sızlar, beyin uyuşur da yine bütün cefa kelimelere kalırmış.Can bulurmuş cananda,fısıltılar çığlık olur bir alev kül edermiş gönül evini.Dünden kalma tek oda gecekondu yürek,gelen sevgili için yıkılır, gönül sarayı inşa edilirmiş.Kimselerin haberi olmazmış bu hummalı çalışmadan.Küçük bir nüanstır tecrübelerin gözlerinden kaçmayan.Parıldayan gözlerle,yanaklarda ki gamze.O şarabı içen artık iflah olmazmış.Önce atıştırmalık mutluluklar bitirilir ardından gelen tatlı tabağında acı yenirmiş.İlk kadehte yarım kalırmış yıllanmış umut.Hesabı ödemek ise masadan kalkamayan sarhoşa kalırmış.Ayılmak için içilirmiş de yarınlarla telvesi bol kahveler.Gidenin 40 yıl hatırı kalırmış geride./Şair_yurek Mehmet SAHİN

Aramaktı AŞK

Takvimler mi kandırdı bizi yoksa takvimi icat edenler mi? Dilimize ne zaman düşüverdi hangi devirde yaşıyorsun? Unutmamak için çabaladıklarımızın acısıyla nefes alıp verirken yaşadığımıza kanıttı dağlanan ciğerlerimiz, bulduğumuzu zannedip yitirdiklerimizse geçen zamanın habercisi. Bizi avutan Aslı ile Kerem, Leyla ile Mecnun, Mevlana ile Şems hikâyelerimiydi? Aşkın yaşandığı devirler vardı ve onlar çok eskide kaldı yalanlarıyla kandırdık hep birbirimizi. Anlatanlar ve yazanlar hep o devirlerden dem vurdular cümlelerinde. Aşkı değil kişileri anlattılar bize. Biz aşkı hep üçüncü tekil şahıslara yakıştırdık, kendimizin de üçüncü tekil bir şahıs olduğumuzu unutarak.
Sahi o devirlerde aşkı aşk yapan Leyla, Şems, Kerem miydi? Âdem olarak Dünya’ya gelen bizler başaramaz mıydık? Bizim bir Havva’mız yoktu ve bize düşen havamıydı sadece? Hz. Adem yollara düştüğünde Havva’sını bulacağını biliyor muydu? Çöllere koyulduğunda rüzgârlara, sıcağa susuzluğa neden katlandı ki? Ya Havva annemiz o Adem(a.s) gelir diyerek bekleyemez miydi? Ömrünü zorlu yaşam içinde bizim gibi bulduğu bir ferah ortamda Adem(a.s)’i bekliyorken geçiremez miydi? İkisi de vuslatın beklemekten geçmediğini biliyordu. İçlerinde ki aşk onları durduklarında yakıyor sevdiğine doğru koştukça ruhlarını serinletiyordu.Arafat bizim beklediğimiz yer değil sevdiklerimize koşarak sarıldığımız yerdir.Arafat kavuşma yeri demektir.
Aramaktan korkuyoruz. Rahatı bırakmaktan korkuyoruz. Aşk çölünde yok olmaktan korkuyoruz. Aşkın ne demek olduğunu bilmekten, harekete geçmekten korkuyoruz. Aranmaktan korkuyoruz. Oysa aşk aramak demekti. Aşk çöllerde susuz,aç kalmak demekti.Aşk sevdiğin yolunda ölümü göze almak demekti.Aşk bilinmez bir vuslata zamanı firak eylemekti.Aşk devir dinlemezdi.O yüzden inandık takvimlere.O yüzden aşk hikayeleri anlattık Havva’mız olmayan havalara.Bulmadan bulmuş gibi yaptık Adem’leri.Gölgede sırt sırta verdik ve aşkı heder ettik.Ey bu devrin ademi kulak ver Mevlana’ya ‘her arayan bulamasa da bulanlar arayanlardır’, aşkı arıyorsan eğer Havva’nı aramaya koyul ki Havva’yı bulduğun yer Arafat olsun. Hala yerinde oturanlara bol havalar…Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

Savruluyorum...

Yine yeşile çalıyor gözlerim...Bahar geldi zannediyorum...Göz pınarlarımdan rahmet iniyor çatlamış topraklarımdaki gül bahçelerine...Nisan yağmurları diyerek geçiştiriyorum...Bi ara yolumu bulup aynalara baktığımda kahveye çalıyor gözlerim...Hazan rüzgarları esiyor yüreğimde...Çok geç anlıyorum ömrün son baharındayım ve ben sana tutunamadan savruluyorum Şair_yürek Mehmet Sahin

Piyango Bileti

Kalabalık bir sokakta şanşa inanmadan aldığın piyango biletindim...Ve hiç aramadın umudu, seni yazan numaralarımda... hep benim yitikliğimi güneş gözlüğünün karanlığında sakladın...Dolunaylı gecelerde rastlamadın sana çıkan hayallerime...Yastık yaptığın düşlerinin arasında bulamadılar beni senden çalmaya gelenler...Balkonda unuttuğun ...çantandan gereksiz evraklar bölümünden rüzgar savururken hayata, yüreğinde hiç duymadın çalan siren seslerini...Ben senden armağandım Hayata ve ne sen bunu bildin nede Yaşam ANNE...Şair_yurek Mehmet Sahin

Son Bakış...

Yelkovan akrebe koşuyor...Akrep yelkovandan kaçıyor...Geriye ne mi kalıyor?Tükenen zaman...Hayaller erteleniyor akreple yelkovanın kavuşmasına kadar...Beklentiler beklemeye alınıyor aranan yaşamda...Mutluluk ne hikmetse hep meşgul çalıyor...Üzüntü yazıyor gözlerimizde yanıp sönen ışıkların arasında...Pişmanlıklar yudumlanıyor düşünce denizine nazır içilen demli çaylarda...Martılara atıyoruz hayallerimizi, simit kırıntıları arasında kalmış birkaç umut parmaklarımıza tutturduğumuz...Yanaklarımız ıslanınca yağmurdan kaçmak için telaşla topluyoruz tükettiğimiz her ne varsa, sonra o yağmur hiç bitmek bilmiyor damlıyor yüreğimizdeki pınarlara...Son bir bakış atıyoruz '' hayat bana ne verdin ki senden ne istiyeyim'' Şair_yürek Mehmet Şahin

Anlıyorum Seni...

Anlıyorum sensizliği dinlediğim şu dakikalarda seni...Her yürek yüzdüremezmiş sevda gemisini okyanusda...Bir kere alabora olan ürkermiş tekrar ıssız adalara sığınmaktan...Çünkü seni oraya atan alıp gidermiş yanında herşeyini ve öyle tutunacak üç şeyde kalmazmış geriye...İnsan o kadar alışırmış ki umutsuzluğun karanlığına, kurtarmaya gelen sevda gemisinin ışığını bile fark edemezmiş...Kaçarmış güneşten kaçar gibi aydınlıktan...Açılmasına izin vermezmiş yüreğinin yosun tutan anahtarlarının...Çekilirmiş kabuğuna ve korkarmış tekrar açılmaktan aşk denen okyonusa...Ritim tutmazmış kalbi bir daha, dalga dalga med-cezirler yaşarmış...

Anlıyorum Yalnız_kaptan olarak seni...Bilmediğini de bilirim onun gemisinin mukavemetini...Haberin yoktur onun boğulmaktan korkmadığından aşk okyonusundan...Söylemedi değilmi kimse sana yüreğinde aşkı taşıyan herkesin can yeleğinin AŞK olduğunu bu okyonuzda...

Anlıyorum Suskun_yolcu olarak seni...Yüreğin bir kere susturuldumu lal olur dilin...Gönül defterinde ne kadar sevdaya dair yazı varsa silinir...Kifayetsiz kalır dudak kıvrımlarından sızan sözcükler...Anlatamazsın içinde yaşadığın fırtınaları bu nedenle anlamayacağını düşünürsün kimselerin...Gel yüreklerimizle konuşalım seninle...

Anlıyorum Şair_yurek olarak seni...Gönül bahçende ne kadar sevdaya durmuş gül varsa o kadar Aşk derelim avuçlarımıza...O kadar AŞk ın kokusunu saçalım ıssız adalara ki onlarda açılsınlar sonsuzluğa...Aşk a hudut çizilmeyeceğini haykıralım mihribanlara...Gülgüzelleri bir daha ''Elini son defa yanağıma koy
İstemiyorsan giderim giderim'' türküsü yakmasınlar yüreklerinde...Şimdi Gel Gülgüzeli açılalım AŞK okyonusuna...

Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

Üşüyorum...

Yalancı bir maviye boyanmış gökyüzü...Ben hep karanlıklardardaymışım oysa...Geceden sabaha taşıdığım yıldız gözlerinmiş güneşin gülen yüzü diye kendimi kandırdığım...Güneş doğmazmış kutuplarda...Yüreğimdeki sevgiymiş bizi ısıtan ve erimezmiş titaniğin çarpıp battığı buzul dağların...Şimdi ise buzullarının soğunu taşıyan gözyaşlarımızda boğulma vakti...Sen yaşa diye!!! Şair_yurek Mehmet ŞAHİN

    Şiirlere Yapılan Son Yorumlar